Copyright © 2024 Tüm hakları Mersin Seyahat 'de saklıdır.

Mersin Sehayat – mersinseyahat.com

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Sağlık
  4. »
  5. ABD’li Bilim İnsanları Beyindeki Koku Duyusu ve Yeme Motivasyonu Bağlantısını İnceledi

ABD’li Bilim İnsanları Beyindeki Koku Duyusu ve Yeme Motivasyonu Bağlantısını İnceledi

haberci haberci - - 2 dk okuma süresi
55 0

İki Farklı Beyin Bölgesi Arasındaki Etkileşim ve Kilo Artışı İlişkisi

ABD’li bilim insanları, beynin koku duyusu ve davranış motivasyonunu içeren iki farklı kısmı arasındaki etkileşimi inceledi. Araştırmacılar, bu iki bölge arasındaki bağlantının zayıf olması durumunda insanların kilo alma eğiliminde olduğunu ortaya koydu.

Kokuların Yeme Motivasyonunu Yönlendirmedeki Rolü

Araştırmacılar, kokuların yeme gibi davranışları yönlendirmede önemli bir rol oynadığını belirtti. Yiyecek kokularının çekiciliği ile yeme arzusu arasındaki ilişkiye dikkat çeken uzmanlar, beyin devrelerindeki bozuklukların yeme davranışını etkileyebileceğini vurguladı.

İlk Kez Detaylı Beyin Haritası Oluşturuldu

Journal of Neuroscience’da yayınlanan çalışma kapsamında, araştırmacılar MRI beyin verilerini analiz ederek insan beyninin bir haritasını oluşturdu. Koku tüberkülü ve periakuaduktal gri madde adı verilen iki beyin bölgesi arasındaki devrelerde vücut kitle indeksi ile korelasyonlar bulundu.

Araştırmacılar, koku alma tüberkülünün koku duyusuna ve ödül sistemine bağlı olduğunu, periakuaduktal gri maddenin ise olumsuz duygulara yanıt veren ve iştahı bastırmada rol oynayan bir bölge olduğunu açıkladı.

Sağlıklı Beyin Bağlantıları ve Yeme Davranışı Düzenlenmesi

Araştırmacılar, sağlıklı beyin bağlantılarının kişinin tok olduğunda yemeğin iyi hissettirmediği sinyalleri göndererek yeme davranışını düzenleyebileceğini belirtti. Ancak bu bağlantıların zayıf veya arızalı olması durumunda kişilerin yeme davranışlarının etkilenerek kilo alabileceği uyarısında bulundular.

Northwestern Üniversitesi’nde nöroloji doçenti olan kıdemli araştırma yazarı Christina Zelano, “Bu temel süreçlerin beyinde nasıl çalıştığını anlamak, aşırı yeme tedavisine yol açabilecek gelecekteki çalışmalar için önemli bir ön koşuldur” şeklinde konuştu.

İlgili Yazılar